İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | feel around for f. | bulmaya çalışmak | ||
He stuck his hand into the pouch, and felt around for one of the stones. Elini keseye soktu ve taşlardan birini bulmaya çalıştı. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | feel around (for someone or something) f. | (birini/bir şeyi) el yordamıyla bulmaya çalışmak |
Öbek Fiiller | feel around (for someone or something) f. | (birini/bir şeyi) dokunarak bulmaya çalışmak |
Öbek Fiiller | feel around (for someone or something) f. | (biri/bir şey) hakkında bilgi bulmaya çalışmak |
Öbek Fiiller | feel around (for someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) iç yüzünü öğrenmeye çalışmak |